Ankara Simultane / Ardıl & Noter Onaylı Yeminli Tercüme

Yapay Zekâ, Çevirmenlik Mesleğini Yok Edebilir mi?

Yapay Zekâ ve Yazılı Çeviri: Neden İnsan Uzmanlığı Galip Gelecektir?

Nöral Makine Çevirisi (NMT) sistemlerinin yükselişiyle birlikte, yapay zekânın yazılı çeviri alanındaki yetenekleri baş döndürücü bir hızla gelişti. Google Translate, DeepL gibi platformların, artık saniyeler içinde şaşırtıcı derecede akıcı ve tatmin edici metinler üretmesi, kaçınılmaz olarak profesyonel insan çevirmenlerin devrinin kapanıp kapanmayacağı konusunu gündeme getiriyor.

“Yapay zekâ, bu kadim mesleğin yerini tamamen alabilir mi?”

Çoğu kişi, hızlı ve yüzeysel bir şekilde yapay zekânın çeviri işini bitireceğini ifade etse de profesyonel dünyanın gerçekleri ve hukuki gereklilikleri, madalyonun diğer yüzünü, yani yapay zekânın neden insan çevirmenlerin yerini alamayacağını ve bilhassa kritik işlerde almaması gerektiğini apaçık bir şekilde göstermektedir. İş hayatına dair gerçekler ve hukuki gereklilikler de insan sezgisi veya duygu gibi soyut kavramların çok ötesinde, somut ve ölçülebilir faktörleri barındırır.

1.Hukuki Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik: Çevirideki Hatayı Kim Üstlenecek?

Profesyonel çevirinin en temel ancak en sık gözden kaçırılan yönü budur. Bir insan yeminli tercüman, yaptığı çevirinin altına imzasını atarak o metnin doğruluğunu hukuk önünde taahhüt eder.

İthal ettiğiniz milyonlarca dolarlık bir makinenin, yapay zekâ tarafından çevrilmiş kullanım kılavuzundaki bir hata nedeniyle yanlış monte edildiğini ve bozulduğunu düşünün. Zararınız kimden tazmin edilecek? Yazılımı üreten teknoloji devinden mi? İnternet servis sağlayıcınızdan mı? Cevap: Hiç kimseden. Sorumluluk tamamen size aittir.

Aynı senaryoda, bir yeminli tercüman tarafından kaşelenmiş ve imzalanmış bir çeviri kullanılsaydı o tercüman ve bağlı olduğu büro, mesleki sorumluluk sigortası kapsamında bu hatadan hukuken sorumlu olurdu.

Bir sözleşmenin, bir mahkeme kararının, bir patent başvurusunun veya bir tıbbi raporun çevirisinde, hesap verebilirlik bir lüks değil, mutlak bir zorunluluktur. Yapay zekâ bir araçtır ve araçlar hata yaptığında sorumluluk kullanıcıya aittir. İnsan çevirmen ise bir uzmandır ve uzmanlar, verdikleri hizmetin arkasında durmakla yükümlüdür.

2.Derin Bağlamsal Anlayış: “Ne” Söylendiği Değil, Bir Kelimenin “Neden” Söylendiği Önemlidir

Yapay zekâ, devasa veri setlerindeki kelime kalıplarını ve istatistiksel olasılıkları analiz ederek çalışır. Bir cümlenin “ne dediğini” yüksek bir doğrulukla tahmin edebilir fakat bir insanın anlayacağı şekilde, o cümlenin “neden dendiğini” kavrayamaz.

  • Hedef Kitle ve Amaç: Bir metin, kime hitap ediyor ve amacı nedir? Amacı bilgilendirmek midir, ikna etmek midir yoksa uyarmak mıdır? Bir şirketin, yıllık finansal raporunu yatırımcılara sunduğu esnada kullandığı dille, aynı verileri pazarlama broşürüne aktarırken kullandığı dil farklıdır. İnsan çevirmen, bu stratejik amacı anlayıp çeviriyi bu amaca hizmet edecek şekilde, o anın ihtiyaçlarına göre şekillendirebilirken yapay zekâ, istatistiksel olasılıkları analiz ederek kelimeleri bir yere kadar aktarabilir.
  • Marka Sesi ve Üslup: Her markanın kendine özgü bir sesi vardır; bu ses, esprili, ciddi, yenilikçi veya geleneksel olabilir. Profesyonel bir çevirmen, bu sesi hedef dile aslına sadakatle taşır. Yapay zekâ ise istatistiksel olarak en yaygın olan ifadeyi seçme eğiliminde olduğu için markanın özgün kimliğini, orijinal metni gereğinden fazla sadeleştirme yoluyla yok edebilir.

 

3.Yaratıcılık ve “Transcreation”: Çevirinin Sanat Yönü

Bazı metinler, özellikle pazarlama ve reklamcılıkta, doğrudan çevrilemezler. Hedef kültüre uyumlu, bambaşka ifadeler bulmak gerekir. Bu sürece “transcreation” denir.

Misal, Nike’ın “Just Do It” sloganını düşünün. Bu slogan, motamot çevrildiğinde çoğu dilde anlamsız veya yavan kalır. Bir insan çevirmen, bu sloganın arkasındaki “azim, kararlılık ve harekete geçme” ruhunu anlar ve hedef kültürde aynı etkiyi yaratacak yepyeni bir ifade bulur.

Yapay Zekânın Sınırı: Yapay zekâ, daha önce hiç görmediği, yaratıcılık gerektiren bir kültürel karşılığı “icat edemez”; sadece veri setindeki mevcut kalıpları birleştirebilir. Bu sebeple de yeni ve özgün pazarlama mesajlarını başka bir dilde yaratma konusunda tamamen yetersiz kalır.

4.Kültürel Adaptasyon ve Yerelleştirme, Markayı Korumak için Elzemdir

Bir rengin, bir sembolün veya bir şakanın farklı kültürlerde ne anlama geldiğini bilmek, uluslararası ticarette hayati önem taşır. Çeviri hatası kaynaklı yanlış bir kültürel referans, bir markanın itibarını yerle bir edebilir.

Örnek vermek gerekirse beyaz renk, Batı’da saflığı simgelerken birçok Doğu kültüründe yas ile özdeşleştirilir. İnsan bir yerelleştirme uzmanı, bir web sitesinin veya ürün ambalajının tasarımında bu tür hassas detayları fark eder ve markayı potansiyel bir felaketten korur.

Yapay zekânın kör noktası da budur. Yapay zekâ, bu tür derin kültürel kodları bir insan gibi fark edemez. Sadece istatistiksel olarak kelimeler arasındaki ilişkiyi bilmesi, yapay zekâyı kültürel gaflara karşı son derece savunmasız bırakır.

Gizlilik ve Veri Güvenliği: Bilgilerinizin Nereye Gittiğini Biliyor Musunuz?

Ücretsiz çeviri platformlarına kopyalayıp yapıştırdığınız her metin, potansiyel bir güvenlik riskidir. Bu platformların çoğu, kullanıcı tarafından girilen verileri, kendi algoritmalarını eğitmek için kullanır.

Yeni bir ürünün patent metnini, bir şirketin finansal verilerini veya bir davanın gizli detaylarını bu tür platformlara girmek, bu hassas bilgileri kontrolünüz dışındaki sunuculara göndermek anlamına gelir.

Profesyonel tercüme büroları ve çevirmenler, müşterileriyle Gizlilik Sözleşmeleri (NDA) imzalarlar. Dolayısıyla belgeleriniz, güvenli ve kapalı sistemler içinde işlenir. Bu, özellikle Ar-Ge, hukuk ve finans sektörleri için vazgeçilmez bir güvencedir.

Yapay Zekâyı Yalnızca Bir Araç Olarak Görmek, Marka İmajınızı Koruyacaktır.

Yapay zekâyı bir düşman olarak görmek yanlıştır. Aksine yapay zekâ, profesyonel çevirmenlerin verimliliğini artıran son derece güçlü bir araçtır. Günümüzde birçok profesyonel, “Makine Çevirisi Sonrası Düzeltme” (Post-Editing Machine Translation – PEMT) adı verilen bir iş akışı kullanır. Yapay zekâ, metnin ham bir taslağını oluşturur ve insan uzman, bu taslağı baştan sona kontrol ederek yukarıda sayılan tüm kriterlere (doğruluk, bağlam, üslup, kültürel uygunluk) göre mükemmelleştirir, hataları ayıklar ve son onayı vererek yasal sorumluluğu üstlenir.

Günlük, düşük riskli ve anlık bilgi edinme amaçlı çeviriler için yapay zekâ harika bir çözümdür ancak söz konusu; hukuki sorumluluk, finansal risk, marka itibarı, yaratıcılık ve veri güvenliği olduğu vakit son sözü söyleyen, son onayı veren ve nihai sorumluluğu alan daima bir insan bir tercüman olmalıdır ve olmaya da devam edecektir. Yapay zekâ, size her zaman bir metin verebilir lakin yalnızca profesyonel bir insan size güvence verebilir.

Sözen Tercümeden yapay zekâ ve çevirmenlik konusuna dair daha fazla yazı okumak istiyorsanız www.sozentercume.com web adresimize göz atmayı unutmayın.

Call Now Button